Herkese merhabalar.
Bugün sizlere yüzyıllardan beridir üzerinde yaşadığımız Anadolu’nun öneminden
bahsedeceğim. Ayrıca bu makaleden sonra tren ile Erzurum gezisi olan makalemizi de
okursanız oldukça memnun olurum.
Anadolu tarihin her
döneminde birçok topluluk açısından oldukça önemli bir bölge olmuştur
tartışmasız. Bunun en önemli sebeplerinden birisi iki kıta yani Avrupa ve Asya
arasında bulunan bir köprü niteliği taşımasıdır.
Anadolu’nun iki
kıta arasında yer alan bir köprü olmasından dolayı tarih boyunca göçlere
sebebiyet vermiştir. Bu göçler dışarıdan Anadolu’ya insanların gelmesi şeklinde
olan göçler olup Anadolu’da idari açıdan bir karmaşanın oluşmasına neden
olmuştur. Bunun şöyle inceleyelim. Normal şartlarda herhangi bir nüfusun yoğun
olduğu bir bölgede yoğun olan o nüfusun gelenek, görenek, adetleri baz alınarak
bir toplum yapısı oluşturulur. Fakat konumuz Anadolu toprakları olduğundaysa
duru maalesef ki oldukça karışıyor.
İki kıtadan sürekli
göç alması nedeniyle toplumsal yapı olarak tam manasıyla bir çorbadır Anadolu
ve eğer ki bunu yönetimsel açıdan incelersek durum daha da karışmaktadır. Bu
kadar çok halkın yaşadığı topraklarda tabii olarak çok düzenlenmiş hem
azınlıkları hem de çoğunluğu baz alan dengeli kanun tasarıları gereklidir.
Fakat Türklerden önce bırakın kanun tasarını, bu halklara yapılan zulmün haddi
hesabı yoktur.
Ayrıca eğer ki bir
rehbere ihtiyacınız varsa sizlere Bilal Çağatay Erentürk’ü tavsiye ederim.
Kendisine bu numaradan ulaşabilirsiniz. 0533 517 98 59 Ayrıca internette kars gezi rehberi başlığında da bu rehbere rast gelebilirsiniz.
Bunun en basit
örneği Bizans İmparatorluğu döneminde yapılan Ermeni kıyamlarıdır. Ermeniler bu
dönem toplu halde zulümlere uğramış ve bu yüzden soylara neredeyse kuruma
noktasına gelmiştir. Buradan bu zulmün sadece Ermenilere yapıldığı gibi bir
sonuç çıkmasın. Bizans İmparatorluğu bu topraklarda hüküm sürdüğü müddetçe
halka çok ağır vergilere mahkûm etmekle beraber halkın sırtına çok ağır yükler
yüklemiştir.
Böyle bir ortamda
yaşamını sürdürmeye çalışan halklar da takdir edersiniz ki Bizans
egemenliğinden kurtulmak için en ufak bir fırsatı bile değerlendirecektir
elbet. Burada tarih sahnesine Türkler çıkmaktadır. 1071 Malazgirt Meydan
Muharebesi’nden sonra Anadolu’ya akın akın yerleşen Türkler ve yine aynı
coğrafyada kurulan Anadolu Selçuklu Devleti Bizans’ın aksine halkı adalet ve
merhametle yöneterek halkın güvenini kazanmıştır.
Anadolu Selçuklu
Devleti’nin merkezi otoritesinin zayıflayarak yıkılmasından sonra bile bu
devletin daha önceden yapmış olduğu çalışmaların bir neticesi olarak ondan
sonra kurulan Osmanlı Beyliği de hiçbir suretle halkça yadırganmamış ve çok
kısa bir zamanda bir imparatorluk haline gelmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder